21 Mayıs 2009 Perşembe

FOLLOW THE WOMEN

İngiltere’de Uluslararası Gençlik Çalışma Danışmanlığı yapan Detta Regan’ın yaratıcısı olduğu ve koordinatörlüğünü yürüttüğü projeye katılan dünya kadınlarının hedefi dünya basının desteğiyle birlikte dikkatleri bu bölgeye çekmenin yanı sıra bölgede güvenli bir şekilde insanların gezmesinin önünü açmak. 2004 yılından beri yaklaşık 40 ülkeden her sene 500 kadının katılımıyla “Kadınları İzle-Kadınlar Barış İçin Pedal Çeviriyor” projesi gerçekleştiriliyor.

AMACIMIZ

Orta Doğudaki mevcut istikrarsızlık durumunun özellikle kadınlar ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekebilmek; Uyuşmazlık bölgesi olarak algılanan Orta Doğu’da yaşayan kadınların günlük hayatlarını serbestçe tartışabilmeleri için bir platform yaratabilmek; Barış sürecinde kadinlarin aktif sekilde rol almasini tesvik etmek.

FOLLOW THE WOMEN KURUCUSU: DETTA REGAN

“Follow The Women” (FTW) bisiklet sürüşü, 2001 Yılın Avrupalı Kadını ve Nobel Barış Ödülü adayı Detta Regan’ın fikir eseridir. 2004 Nisan’da Amerika, Filistin, ingiltere ve Irak’ı da kapsayan tüm dünyadan 270 kadınla barış için ve bölgedeki şiddete bir son olmak için kampanya yapmak üzere Lübnan, Suriye ve Ürdün üzerinden 300 kilometreden fazla bisiklet sürmek için biraraya geldi. Bayan Hariri ve son başbakanın kardeşi ve Follow The Women’ın sadık bir destekçisi olan Detta 2005 bisiklet turu sırasında; “Bize bunu yapamayacağımızı söylediler. Çünkü Ortadoğu’da kadınlar bisiklet kullanamazlardı.” “bizi erkelerin taşlayacağı ve bunun çok tehlikeli olduğun söylediler. Bu durum bizi, bölgedeki kadınların korkmadığını ve bizim onlarla birlikte durduğumuzu göstermek için daha da kararlı kıldı. Sonuç olarak erkekler bizi çiçeklerle karşıladı ve öpmemeiz için bebekleriyle sokaklara çıktılar.

FTW: ULUSLARARASI BİR AĞ


Follow The Women ailesi dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Aile üyelerinin pek çoğu çatışma bölgelerinde ya da çatışmaların yeni sona erdiği yerlerde yaşamaktadırlar. Bütün ülkeler dayanışma içinde barışı desteklemek ve yaymak üzere bir araya gelmişlerdir. Aşağıdaki ülkelerden kadınlar resmi birer FTW birimi olarak kampanyalarını örgütlemektedirler. Afganistan, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturalya, Avusturya, Bask Ülkesi, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Cezayir, Danimarka, Estonya, Fas, Filistin, Fransa, Güney Afrika, Kanada, Katalunya, Kolombiya, Kıbrıs, Hollanda, İran, Irak, Italya, İrlanda, İsveç, Japonya, Kenya, Lübnan, Mısır, Nijerya, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Suriye, Ürdün, Tacikistan, Tunus, Türkiye.

2008 ROTAMIZ


FTW Ortadoğu’da Barış için Pedal 2008 3-14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Yaklaşık 28 ülkeden 300’den fazla kadın Beyrut’tan Lübnan, Suriye, Ürdün ve Filistin üzerinden pedal çevirdiler.

2008 Follow The Women Türkiye Ekibi

8 Mart 2008 günü üstünde beyaz bir gelinlikle sanatçı arkadaşı Silvia Moro'yla "dünya barışı" için çıktığı yolculuğu Gebze'de vahşi bir şekilde son bulan İtalyan sanatçı Pippa Baca'nın yolculuğunun anısına Türkiye’den Filistin’e kadar temsili bir gelinlik götürdüler. Amaçları Pippa Bacca’nın barış için Tel-Aviv’e doğru gerçekleştirdiği yolculuğunu temsili de olsa tamamlamak ve bu üzücü olayı kınamaktı.

LÜBNAN

Beyrut’ta UNESCO Palace’taki resmi açılış seromonisi ile başladı. Kadınlar Sabra ve Shatilla Mülteci Kamplarına Lübnan’daki Sayra Dağından pedal çevirerek gittiler. 16, 17 ve 18 Eylül 1982, İsrail ordusu bir operasyonu sırasında Sabra ve Shatila mülteci kamplarında 2750 sivil Filistinliyi katletti. Lübnan’da bulunan Sabra ve Shatila mülteci kampında yüzlerce insan mülteci olarak yaşamaktadır. Yaşamlarının fiziki koşullarının zorluğunın yanısıra sosyo-ekonomik zorluklar içinde de bulunan mültecileri Follow The Women ekibi yolculukları sırasında ziyaret etti.

SURİYE

Lübnan-Suriye sınırını bisikletlerle geçen ekip Şam’a gitti. İlk günlerindeki durakları Kuneytire idi. İsrail’in bomba saldırıları sırasında yıkılan ve hala 10 ailenin yıkık şehirde yaşadığı bölgeyi ziyaret ettiler. Etrafı güvenlik telleriyle çevrilmiş bölgenin çevresinde hala mayınlar bulunuyor. Bu tehlike bölgede yaşayan halkların temel yaşam ihtiyaçlarına erişimi kısıtlı olarak mevcut. Birleşmiş Milletlerin koruma ve desteğinin bulunduğu bölgede geçmişte yapılan bombalamalarla şehirle birlikte hastahane gibi sağlık hizmeti erişimine ulaşabilecekleri yerler de kullanılamaz hale getirilmiştir. Ardından Suriye’nin güneybatı ucundaki tepelik bölge olan Golan Tepelerine gittiler. 1967’de Altı Gün Savaşı sırasında İsrail’in askeri işgali altına giren Golan’ın ele geçirdiği bölümlerini İsrail 1981’de tek yanlı olarak ilhak etti. Birçok aile fertlerinin bölgelerin Suriye ve İsrail yönetimlerince ayrılmasıyla birbirleriyle görüşemez oldu. Suriye’den ziyarete gidilebilmesine rağmen, İsrail tarafında kalanlar Suriye tarafındaki akrabalarını ziyaret ettiklerini bir daha geri dönemiyorlar ve topraklarından çıkarılmış oluyor. Topraklarını bırakmak istemeyen insanlar, aileleriyle Golan Tepeleri’nde karşılıklı bağırarak vadinin iki tarafından birbirlerine seslerini duyurmaya çalışıyor. Suriye’deki son durakları bir mülteci kampı oldu. Yollarda bisiklet sürerken, duraklarda karşılaştıkları insanlarla, en çok onların yaşadığı yerlere gidildiğinde iletişim kurulabiliyor ve yaşamları,acıları, mutlulukları derinden hissedilebiliyor. Her kadın bu barış yolculuğundan yüzlerce yüzü ve yaşamı paylaşarak döndü. Amaçları bu barış yolculuğunu birgün barışla karşılaşmaları ile sona erdirmek oldu.

ÜRDÜN

Amman’da tüm gün bisiklet süren grup Barış Savunuculuğu’nda bulundular. Kültür Sarayı’nda Ürdünlü kadınlar ve Irak ve Filistinli Mültecilerle buluştular.

FİLİSTİN

Kral Hüseyin(Allenby) Geçidi’nden geçerek Filistin’e girildi. Filistin’de Erika, Ramallah ve Nablus’a giden buradaki halkla Filistin halkının yaşamı, mevcut imkab ve koşullar hakkında görüştüler. Son gün Cenin’de Filistinli ailelerin yanında kalarak, onların hayatlarına ve yaşamlarına tanıklık ettiler.
Bir Filistinli ailenin yaşamı hayatlarının zorluklarını ve imkansızlıkları gözler önüne seriyordu. Aile Jenin’de yaşayan ailelere göre kısmen daha iyi şartlarda geçimini sağlayabiliyordu. Filistin’deki iş imkanlarının da bulunamaması Filistin halkının yoksulluklarını giderek artırıyor. İşsizlik nedeniyle babaları İsrail’e bağlı işlerde çalışıyordu. Batı Şeria bölgesini ve Filistin halkının etrafını saran ve yerleşim alanlarının içinden geçerek zaman zaman okulların ve hastanelerinin kullanımının kapanmasına zaman zaman yerleşim yerlerinin yok olmasına neden olan duvarın inşasında çalışıyordu. Bir taraftan duvarı yıkmak istiyor ama açlık ve yoksulluktan dolayı çaresiz kalıp duvarı inşasında çalışmaya mahkum olduğunu ifade etti. Ortadoğu’da Barışın sağlanması için tüm dünyadaki insanların sesini yükseltmesi ve bölge halkının barış içinde yaşamasının sağlanması için destek olması gerekiyor. Ordaki her insan her gün ölüm tehdidi altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Tüm dünya’nın dikkatini bölgeye çekmek ve durumu iyileştirmek en azından bölge halkına destek olmak için Follow The Women ekibi yolcuğunu sürdürmeye devam ediyor.

İLETİŞİM

Türkiye grubunun önümüzdeki dönemlerde katılımını desteklemek ve Follow The Women organizasyonun dünyada “Ortadoğu Barışı İçin” bir kamuoyu oluşturmasını sağlamak için lütfen Türkiye Koordinatörü Ela Esra Günad ile iletişime geçiniz.

e-mail: elaesra@gmail.com
www.followthewomen.com